15 Nisan 2011 Cuma

PRATİK TİPOGRAFİ NOTLARI

(Bilgi ve örnekler mütemadiyen güncellenmektedir)
“Kaydedilebilir bilgi fenomenini tarihi orijini açısından yorumlayınca, ortaya şu gerçek çıkıyor: Resim, yazının büyükatasıdır... Bunun ne kadar doğru olduğunu, yazının evrimsel süreçlerini incelemeye yeltendiğimiz zaman çok daha iyi anlayabiliyoruz. Düşüncenin ve önermenin kavramlara ve sözcüklere ayrıştırılarak kaydedilmesi biçimiyle yazı, milattan önc8e 4000’li yılların bir fenomenidir. Bu tanımda yer alan “kavramlara ve sözcüklere” şeklindeki sınırlama ve spesifikasyon önemlidir, çünkü ilk yazının ve daha sonraki dönemlerin yazısının “kavramların ve sözcüklerin” resmedilmesi olarak şekillendiğini görüyoruz. Aslında ilk çağ insanının Cro Magnon duvarlarında günlük yaşamını resimleyerek olarak aktarmasını da bir çeşit yazı olarak kabul edersek hata yapmış sayılmayız.”

“Latin alfabesi, İslâm yazısı ile kıyaslanmaz ama yine de bu alfabe ile sanatlı ve eli-yüzü düzgün yazmak mümkündür. Muhtemelen çoğunuzun bilgisi var; okuduğunuz bu yazı, kimliğini bile bilip merak etmediğimiz bazı sanatçılar tarafından endüstriyel kullanım için tasarlandı, güzel bir biçim verildi. Bu sanatçılara “Typograph”, sanata ise Tipografi adı veriliyor. Baskı yoluyla ve endüstriyel maksatla çoğaltılabilen bütün yazılar tipografiye giriyor. Tipografların düzenlediği harf, rakam ve işaretler takımına ise font adı veriliyor. Bilgisayarlarda bedava kullandığımız yüzlerce font türünün her biri kendince bir sanat eseri. Batı âleminde tipografinin tarihi Gutenberg'e kadar uzanıyor ve ondan bu yana 100 bini aşkın font türünden söz edilebiliyor. Tipograflar, tasarladıkları harf takımına (Font) kendi isimlerini veya bir şehir veya ülke adı veriyorlar. Bilebildiğim kadarıyla bizim font alemine şimdiye kadar yapabildiğimiz bir katkı yok; bir Türk fontundan söz edemiyoruz, sadece başka sanatçıların tasarladığı fontlara Türkçe karakterler ilâve edebilme imkânımız var.
Aslında bir Türk fontu olması şart değil ama fontları doğru ve güzel kullanmak şart; medenî ve mübrem bir ihtiyaç. Bizim harflerle ve fontlarla ilişkimiz sadece tüketicilikle sınırlı değil, fontları çok kötü kullanıyoruz. Fotoğrafta görülen yazı bunun bir örneği. Gazete ve dergilerde, basın dünyasında, televizyonlarda artık iyi yetişmiş grafiklerler istihdam ediliyor ve grafikerler genellikle iyi iş çıkarıyorlar ama ne yazık ki etrafımız buna rağmen birbirinden çirkin tabelalar, yazılar, reklam panoları vesaire ile dolu. Küçük esnafımız olsun, resmi dairelerimiz olsun bir yazının güzel olabileceğinden habersiz kimselerin verdiği kararlarla göz zevkimizi bozuyorlar."
(Ahmet Turan Alkan)

“İlk iş bence, iyi temel metin dizgi kurallarını öğrenmek ve sonra da deneysel işlerle başlamak olmalıdır. Biraz saçma geliyor biliyorum ama, bazı şeyleri değiştirmek için heves ve arzu yanında, karşı gelinecek kurallar hakkında da bilgi sahibi olunması gerekirİlk aşamada harf formlarının yapıları hakkın gerekir. İnsanlar en azından yazı karakterlerinin mödülerliğiyle ya da onları filtrelerden geçirmekle uğraşmaktansa, tırnaklı harf tasarımının çeşitliliğini ve zorluwklarını anlasalar, benzer yazı karakterlerinin birçoğu zaten yok olur.
Eleştirel farkındalık kadar önemli olan bir diğer unsur, kişinin kendi disiplinin ve tarihin içerisinde nerede bulunduğunun bilincidir. Bu üç şey, en azından tipografinin karmaşıklığını anlamak ve yenilikçi olabilecek işler için gerekli olan parametreleri sağlayacaktır.
Sanki problemin bir bölümü artık, üniversitelerin tipografinin temellerini öğretmeyi unutmuş olmasından kaynaklanıyor. Eğitmenler mi korkuyor, yoksa öğrenciler mi öğrenemeyecek kadar tembel bilmiyorum. Gösterişli tipografiler yapmış ama yanındaki açıklama yazısının dizgisiyle uğraşmamış birçok insanın portfolyosunu gördüm. Bu benim için, bütün işin anlamını yitirmesine sebep oluyor.”
Jonathan Barnbrook (Grafik tasarımcı / Font tasarımcısı)

TİPOGRAFİ NEDİR?
“Modern Graphic Terminology” adlı çalışmasında Keith A. Aldag tipografiyi “okunurluk ve işlev çabasına görsel etkiler üretmeksizin, metni okurun anlayabilmesine en yüksek katkıyı sağlamak amacıyla basım ya da yeniden üretimde hurufatın ve üstelik herhangi bir baskı malzemesinin boşluklamayı da içererek seçimi, dizimi ve düzenlemesi” (Aldag 1988:32) olarak tanımlamaktadır. Ona göre düzen ve/ya da yazı karakteri, kısaca basılı malzemenin görünüşü bu ölçütler yoluyla kararlaştırılır. Ancak “okunurluk ve işlev çabasına görsel etkiler üretmeksizin” diyerek tipografinin teknik ve zanaat yönünün altını çizer. Ruari McLean daha kısaltılmış bir tanım getirerek “tipografi, basılı sözcük vasıtasıyla iletişim tasarımının sanatı ya da zanaatidir.” (McLean 1969:8) demekte ve çağdaş yaklaşımla tanımını daha da genelleştirmektedir. Araştırmacı McLean kendi ‘modernist’ yaklaşımıyla “The Thames & Hudson Manual of Typography” kitabında mümkünse sözcükler yerine görüntülerin (imge setlerinin: trafik imleri, çevre grafiğinde kullanılan piktogramlar ve diğer çeşitli amaçlara yönelik göstergelerin) “daha doğrudan, kesin, cezbedici ve kolay anlaşılır” (McLean 1988:8) olduğunu belirtmektedir. Ona göre farklı dilleri konuşan insanların kendi dillerinin belirtke dizgeleri olan abeceleri ve bu abecelerin dilbilgisi, anlam bilgisi ve diğer yapılarını öğrenmelerine göre imge takımlarını daha kolaylıkla yorumlayabilmektedir. Her ne kadar ‘Modern’ sonrasının “küreselleşen köyünde” daha geçerli olduğu yadsınamaz bu öngörüye sahip olmasına karşın, McLean sözcüklerden vazgeçilemeyecek durumlar olduğunu belirterek kitabının içeriğinin “sözcüklerin nasıl okutur, okunur ve çekici yapılabileceği” (McLean 1988:8) hakkında olduğunu ifade ederek tipografiyi nasıl kavradığına ilişkin bir çerçeve sunar. Keith A. Aldag’ın daha sınırlandırılmış, tamamen teknik bir sürece indirgediği ve “görsel etkiler üretmeksizin” diyerek özellikle belirttiği tanımına karşın, McLean “çekici”liğe atıfta bulunmakta ve zanaat kadar “iletişim tasarımı sanatı” olarak tipografiyi tanımlamaktadır. Aslında tipografi Gutenberg’in geliştirdiği bilinen basımcılık yöntemi sonrasında ortaya çıkan bir terim olduğu için, bu terimin içeriğinin en belirleyici özelliğinin bu nedenle teknik sürece dayalı olması son derece doğaldır. Sözcüğün kaynağına baktığınızda ‘type’ ve ‘graphy’den oluştuğu görülür. ‘Type’ın metalden kesilmiş ya da daha çok dökülmüş, yüksek baskı amaçlı harfler (eski Türkçe ile harfin çoğulu huruf ve bunların takımı hurufat), ‘graph’ın ise aslı Latinceden gelen çizge, çizim vb. anlamları vardır ve grafik kavramı zaman içinde basım ve çoğaltım yöntemlerinin kullanımını imleyecektir. Bu bağlamda Warren Chappel “A Short History of The Printed Word” adlı kitabında “tipografik basımcılıkla demek istediğim kaynak abecelerin sözcükler, satırlar ve sayfalarda doğru bir biçimde düzenlenmesi”dir (Chappel 1970:3) diyerek tipografinin klasik basımcılığın 500 yıllık döneminde nasıl algılandığı ve neyi ifade ettiğini vurgulamaktadır. Ona göre “basımcılık öğrenmenin aracı, bilginin koruyucusu ve yazın sanatının ortamı”dır ve “radyonun bulunuşuna değin basımcılık iletişimin en önemli aracıdır” (Chappel 1970:3). Chappel’in kitabı tipografik basımcılığın tarihini ve gelişimini incelemektedir. Bu kitabındaki içerikten tipografi teriminin hem teknik hem de zanaat süreçlerinden oluştuğu ortaya çıkmaktadır.

Harf, rakam ve noktalama işareti gibi tüm yazı/metin öğelerinin; ilgili konunun somut ve/veya soyut çağrışımlarından yola çıkarak, belli bir uyum ve ahenk üzere düzenlenmiş/istiflenmiş haline tipografi diyebiliriz. Bu çerçevede tipografik düzenin, tasarım alanındaki diğer görsel elemanlarla (fotoğraf, illüstrasyon, doku vs.) uyumlu olması da gereklidir (düz, kalın, büyük, küçük, yumuşak, küt, lekesel, dokulu vs.):

TEMEL YAZI / TİPOGRAFİ BİLGİSİ

YAZI KARAKTERLERİ (FONTLAR)
"Gerçekten sınırımı zorlarsam bir düzine güzel yazı karakteri var diyebilirim. Ben üç tanesinden fazlasını kullanmıyorum."
http://www.vignelli.com/
http://www.youtube.com/watch?v=x8u-yryGGF4
“Özellikle bilgisayar ortamında işletim dizgeleriyle gelen fontlar artık yeterli çeşitliliktedir ve her bir yazı karakterinin bu temel (düz, kalın, eğik ve kalın-eğik) biçemlerini içeren ve PostScript olarak doğrudan erişilebilenler için Fond (Font family descriptor: Font Aile Tanımlayıcısı) kavramı kullanılmaktadır. Öte yanda, tüm harf biçimleri üretimi için aynı sözlükçe kullanılmamaktadır. Bazıları, kendi biçemlerinde, sağa eğimli (italic) için 'oblique', 'cursive' ya da 'slanted' genişletilmiş (extended) için 'expanded' daraltılmış (condensed) için 'compact' ya da 'gothic'i kullanmış olabilir. 'Black', 'poster' ya da 'ultra' çok kalın ya da kimi zaman aşırı kalın vurgular için verilen tanımlardır. Bir başka örnek 'orta' (medium) tanımlamasının kullanımıdır, ki tasarımcıların çoğu onu 'kalın' kabul ederler. 'Regular', 'plain' ya da 'normal', 'medium'a karşılık onun farklı kullanımlarıdır.”

Büyük Harf (majiskül): Güven, bildiri, iddia, haykırış, emrivâki, tahakküm, tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi, erkek, iktidar, gurur, iri.
(Ağır ve büyük görünmesinden dolayı; psikolojik etkisi baskın, tınısı da güçlüdür)

Küçük Harf (minüskül)
Temiz, saf, naif, masum, zayıf, aciz, çocuk, sempatik, neşe, mutluluk, merhamet, içtenlik, samimiyet, doğallık, sükûnet.
(Büyük harflere nispetle “küçük” görünmesinden ve zemine yakın olmasından dolayı psikolojik etkisi de zayıftır)

Tırnaklı (serif): Times, Trajan, Garamond, Bodoni, Palatino, Bernhard Modern vb.)
Resmiyet, siyaset, diplomasi, din, fikir, felsefe, eğitim, didaktik, tarihî, efsane, savaş, korku, elegan, lüks.
(Latin alfebesinin en eski formları tırnaklı “roman yazıdır”. Bu yüzden psikolojik etkisi ve çağrışımları daima modernizm öncesine ve geçmişe doğrudur)

Kalın Tırnaklı (slab serif): (Rockwell, Aachen Bold, Bookman Old Style vb.)
Güven, emrivâki, tahakküm, tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi, iktidar, erkek, iri, gurur, güç, şiddet, savaş, spor, dinamizm, sağlam, sanayi, mekanik, inşaat.

İnce Tırnaklı: (Bodoni, SimSun, Ms PMincho vb.)
Kadın, zerafet, güzellik, kozmetik, sevgi, aşk, nezaket, nezahet, mutluluk, fikir, felsefe, sofistike, mistik, metafizik, maneviyat, din.

Tırnaksız (sans serif): (Helvetica, Futura, Century Gothic, Universe, Swiss, Gill sans, Avantgarde, Franklin gothic, Din vb.)
Yaşam, birey, yalın, gelecek, yeni, modern, teknolojik, spor, sağlık, temizlik.
(Tırnaksız fontlar, tırnaklılara nisbetle yenidir ve modern görünümlüdürler)

Bold (kalın): Güven, bildiri, iddia, haykırış, emrivâki, tahakküm, tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi, iktidar, erkek, iri, gurur, güç, şiddet, savaş, spor, dinamizm, sağlam, sanayi, mekanik, inşaat.
(Bold karakterler genellikle haykırırlar. Ayrıca, ana metinler ve başlıklar gibi ilk anda fark edilmesi ve vurgulanması gereken tipografik öğelerde sıklıkla kullanılmaktadırlar)

Extra bold - Heavy - Black (daha kalın): Güven, bildiri, iddia, haykırış, emrivâki, tahakküm, tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi, iktidar, erkek, iri, hantal, tombul, gurur, güç, şiddet, savaş, spor, dinamizm, sağlam, sanayi, mekanik, inşaat.
(Etli ve kalın yapısından dolayı, kütleli formlarla irtibatlandırılmaktadırlar.)
Bold ve Extra Bold karakterlerin gövde kalınlıkları, görseller için -büyük lekeler olarak- kadraj vazifesi de görebilmektedirler:

Light / Thin (ince): Kadın, zerafet, güzellik, kozmetik, sevgi, aşk, nezaket, nezahet, mutluluk, fikir, felsefe, sofistike, mistik, metafizik, maneviyat, din.
(Zayıf yapılarından dolayı,”incelikli” ve naif konularla irtibatlandırılmaktadırlar.)

İtalic (eğik): İddia, tehdit, aksiyon, hız, dinamizm, spor, bilimkurgu, teknoloji, gelecek.
(Karakterlerdeki sağa doğru eğim; hareket ve hız intibaını uyandırır. Ayrıca italic yazı; dipnotları ve alıntı metinleri ayırmak için de kullanılmaktadır)

Condensed (dar): Büyük, yüksek, heybet, ihtişam, gurur, kahramanlık, yüce, kutsal.
(Yazı karakterinin yatay eksende daraltılmış varyasyonudur. Tam tersi "extended"dir. Eni dar tasarım alanlarında da  kullanılmaya elverişlidirler.)

Extended (geniş): Güç, sağlam, iri kıyım, hantal, şiddet, savaş, suç, sanayi, mekanik, inşaat.
(Yazı karakterinin yatay eksende genişletilmiş veryasyonudur. Tam tersi "condensed"dir)

Tekno / Industrial: Morris Sans, Básica, Alien vb.
Bilimkurgu, teknolojik, sibernetik, robot, mekanik, futuristik, uzay, fantastik.

Dekoratif: Klasik, lüks, dekorasyon, tarihî, masal, efsane, korku.

Kaligrafik: Güzellik, zerafet, nezih, kadın, sevgi, aşk, sofistike, klasik, klasik müzik.
El Yazısı: Bireysel, biyografik, özgürlük, içtenlik, sempatik, kaygısızlık, feminen, korku.
(Biyografik eserlerin afiş ve kapaklarında sıklıkla kullanılmaktadır)

Özel Harf Karakterleri: Teknik zorunluluklar veya teamüllerden ötürü, öteden beri kullanılageldikleri “mecra, yöre veya dönem" ile adeta özdeşlemişlerdir:

ESPAS (ARALIK)

TİPOGRAFİK KOMPOZİSYON VE BÜTÜNLÜK
Tipografik Bütünlük: Kompozisyondaki aslî öğe tespit edildikten sonra, diğer yazı grupları uygun yerlere yanaştırılmalı, iliştirilmeli, birleştirilmeli ve izalanmalıdırlar... Harfler/rakamlar yapısal olarak iyi analiz edilmeli; erkek/pozitif ve dişi/negatif alanları, ince-kalın varyasyonları ve/veya büyük-küçük puntoları yekpare görünecek şekilde değerlendirilmelidirler.
Birleştirme: Öncelikle, eğer tipografik öğeler birleştirilecekse; karakterlerin uzamlarına, aralıklarına, boşluklarına (O-H-S-V-L-C-K-Z-N), diğer harf/rakamlarla yapısal uyumlarına ve espasların dengeli olmasına dikkat edilmeli, kafaları ve gözleri yarılmadan birbirlerine entegre edilmelidirler.
İzalama:
Kesişme:
Bloklamak: İddia, kararlılık, dinamik, güç, şiddet.
Tipografik öğeler; altalta ve yanyana, küçüklü/büyüklü kapalı ve dengeli bir alan oluşturacak şekilde izalanmaktadırlar.
Sağa - Sola Blok:
Serbest / Dağınık İzalama:
Espas (aralık): Saygınlık, karizma, kahramanlık, ihtişam, gizem, fantastik.
Harf ve rakamların birleştirilmesi/bağlanması gerekmiyorsa, ne çok sıkışık ve içiçe, ne de büsbütün kopuk görünmeli; kendi aralarında makûl ve "dengeli" aralıklar bırakılmalıdır. Sözcüklerde de, boş alan, dolu alan ve kelime aralığı oranlarına dikkat edilmeli ve –özel durumlar dışında- tüm harfler arasında dengeli oranlar uygulanmalıdır.
Normalden daha açık harf/rakam araları, genellikle “mesafe ve ulaşılmazlık” hissini uyandırmaktadır.
Dengesiz espas; genellikle tersliğe, anormalliğe ve doğaüstü durumlara işaret eder:

Zıtlıklar ve Uyum: Eğer tipografik elemanlar (harfleri-kelimeleri-cümleleri); renk-tonla ayrılmışsa, MAJİSKÜL-minüskül veya büyük punto-küçük punto zıtlığına; bold-light ayrımı yapıldıysa, büyük punto-küçük punto veya MAJİSKÜL-minüskül ayrımına, aralık verildiyse de başka türlü farklılıklara pek gerek yoktur. Yani tipografik öğeleri farklı farklı zıtlıkla ayırmak, yekpare tipografik bütünlüğü dağıtıp koparacaktır.
Mesela bunlardaki sözcük aralıkları lüzumsuzdur:

MAJİSKÜL - minuskül:

Büyük Punto - Küçük Punto: Tipografik kompozisyon; sözcüklerin/cümlelerin/tamlamaların birbirleri arasındaki önem sırasına göre, farklı punto büyüklükleri kullanılarak kurulmaktadır.
Ki, de, den, ile, kim, ne, neden, niçin, için, ve, veya, eğer(a, an, is, what, who, why, with, if, of, the, and, or, to, in, on, by, my, for, from, ever) gibi bağlaç, ek ve yardımcı fiiller, küçük/zayıf punto olarak kullanılmaktadırlar.
Ayrıca harfler/rakamlar; erkek/dolu ve dişi/boş alanlarına dikkat edilerek, hepsi yekpare görünecek şekilde birbirlerine izalanmaktadırlar.

Bold - Light - Medium (Regular) - Thin: Tipografik kompozisyon, cümledeki sözcüklerin ve vurgunun ağırlığına göre, aynı yazı karakterinin ince(light), orta(medium) ve  kalın(bold) versiyonları kullanılarak kurulmaktadır.

Renk / Ton farkı: Kontrast (canlı, soğuk, sıcak, açık, koyu) ton, zemine nispetle aslî/kilit harf/sözcüklerde kullanılmaktadır.

Tırnaklı - Tırnaksız

Açık - Koyu Biçim Kontrastı: Erkek (koyu) ve dişi (açık) leke/kontür alanlarını birbiriyle ilişkilendirerek, tipografik kompozisyonun bütünlüğü bozmaksızın ayırmak ve vurgulamak mümkündür:

Büyük Punto İlk ve/veya Son Harfler: İktidar, güç, yüce, heybet, ihtişam, asalet, karizma, gurur, efsane, cesaret, tehdit.

Simetrik Kompozisyon:

Ön - Arka:

Kontürleme: Genellikle, bold - extra bold - heavy yazı karakterlerini zeminden ayırmak ve vurgu için uygulanmaktadır. Kontür kalınlığıyla harfin et kalınlığı orantılı olmalıdır. Çizgiler, ne harflerin/rakamların gövde kalınlıklarını boğacak kadar kalın, ne de rahat görünmeyecek derecede ince olmalıdır.
İnce (light-thin) karakterler ile ince tırnaklı karakterlerin tırnakları ise; kontür kadar, hattâ bazen daha da ince olabildiğinden, kontür uygulandığında işbu harflerin anatomileri zedelenir ve boğulur. Gövde kalınlıkları değişken karakterlere sabit kalınlıkta (programca atanan) bir kontür uygulandığında dengesiz bir görüntü oluşmasına neden olacaktır.
Ayrıca hepten karmaşıklaştırıp okunmayı güçleştireceği için uzun ve küçük puntolu metinlere/paragraflara asla kontür uygulanmamaktadır.

İkincil / Talî Metinler: Bunlar için düz/nötür ve okunaklı fontlar tercih edilmektedir. Ayrıca, logolarda kullanılan yazı karakterleri; hem okutmanın da ötesinde birer görsel damga/imza olduklarından, hem de karışıklığa sebep olmamaları için metinlerde kullanılmamaktadırlar.
Alt metinlerin ve tâli/ardçı öğelerin başlıkları tolere etmemesi de gerekir. Bu yüzden, jenerik metinlerinin renk/ton değerleri zemindekine yaklaştırılarak ilk bakışta fark edilmesi güçleştirilmekte ve yazıların renkleri de tasarıma hakim renk tonlarından seçilmektedir.

Seriler ve Devamlılık (ritim): Tipografik düzenin çözüm/çizim tarzı da her bir seferde aynen muhafaza edilmektedir:

TİPOGRAFİK İFADE METODLARI
Konuyu çerçeveleyebilecek nitelikteki imge ve semboller, tipografiyle harmanlanarak kullanılmaktadırlar:
Erkek: Sperm, kas, bıyık (Türk erkeği)…
Kadın: Kirpik, göğüs, etek (artık pantolon!)…
Bebek: Beşik, emzik, patik…
Aşk: Kalp, gül, alev (yeni imgeler bulunmalı artık!)
İslâmiyet: Kelime-i tevhid, hilal, cami…
Hristiyanlık: Haç, papa, kilise…

Biçimsel Benzerlik: Logodaki harf/rakamlar, hikayeyle ilişkili biçim veya sembollere benzetilebilir. Benzetmeler, ya tek (yani aynı harflere/rakamlara), ya da -devamlılık prensibinin gereği olarak- tüm karakterlere uygulanmalıdır. Seçilen formlar, fontlarla yapısal ve boyutsal olarak tam örtüşmeli, birbirlerinden kopuk ve alakasız görünmemelidirler.
Ayrıca görsel etkiyi güçlendirme adına, karakterlere konuya uygun efekt ve doku da uygulanmaktadır.





Yazı Karakteri Benzerlikleri: Konunun geçtiği tarih ve yöreye has yazı formlarına benzetilmektedir.

Hareketli Harfler: Aksiyon, dans, ritim, neşe, şamata, komedi, afacan, çocuklar, animatik.
Tümü Farklı Punto Harf / Rakamlar: Hareket, anormallik.

Yön / Açı: Yüce, ihtişam, kahraman, asil, aksiyon, bilim kurgu, fantastik.

Tersyüz: Tuhaf, terslik, anormal, doğaüstü, zamanda yolculuk.
(hikâye kahramanı yaşlı doğup, sonrasında gençleşmektedir)

Harf / Rakam Deformasyonu: Korku, gizem, tuhaf, anormal, fiziksel/ruhsal bozukluklar, sapkınlık, metafizik, parapsikolojik.
Harf/rakamlarda, ancak okunmayı güçleştirmeyecek derecede (bir harfin/rakamın, ancak karakteristik olmayan bölümleri silinebilir/deforme edilebilir) deformasyon yapılabilir.

EFEKTLER
Hacim, gölge, degrade ve doku gibi efektler; görsel etkiyi ve konuyu desteklemek, bazen de ayırma, belirginleştirme ve vurguyu artttırma gibi fonksiyonları yerine getirmesi için -gerçekten gerekliyse- kullanılabilir.
Ancak efektler; tasarımın genel etkisinden ayrı ve baskın bir unsur olarak görünmemeli, biçimlerin anatomisini boğmamalı, bozmamalı ve “kararınca” uygulanmalıdırlar. Tıpkı yemeğe katılan lezzet arttırıcı baharatlar gibi, sadece “katkı” yapmalıdırlar.
Aksi halde, -acemilerin sıklıkla yaptığı gibi- lekesel ve tipografik olarak iyi çözülmemiş bir tasarım asla “cila çekilerek” kurtarılamaz, bilakis daha berbat hale bile gelebilir.

Malzeme / Doku:
Temayla ilişkili materyallerin dokusu, ya yazının kendisinde, ya da zeminde kullanılabilir. Mesela, teknolojik bir konu için  işlenmiş parlak metal dokusu uygun olabilir:

Degrade (gradient): Renk-ton geçişleri, genellikle daha koyu tondan, daha açık tona veya parlak/canlı tondan, ölü ve/veya koyu tona doğru olmalıdır. Mesela, ön plandaki elemanların renklerinin boğulmamasına dikkat ederek, “lacivertten maviye, maviden turkuvaza, turuncudan kavuniçiye veya kahverengiden turuncuya” gibi yumuşak geçişler uygulanabilir. Ancak, siyahtan beyaza veya lacivertten sarıya doğru akan zıt/kontrast degradeler, yekpare doku etkisini zedeleyip yüzeyi koparır ve algıyı ikiye böler. Bu meselede de, kıvamı/dozu tutturacak olan yegâne merci yine tasarımcının gözüdür:
Biçimsel Degrade / Koram: İki zıt ucu, uygun adımlarla/kademelerle birbirine bağlayan köprüye koram denir.
Tipografik öğelerde, koram yöntemini(büyükten küçüğe, düzgünden yamuğa, açıktan koyuya ve netten bulanığa doğru geçişler gibi) kullanarak zaman/süreç algısı oluşturmak mümkündür:

Parıltı (glow): Beyaz zeminde siyah, siyah zeminde beyaz gibi güçlü zıtlıktaki ışık tonları, apayrı bir unsur gibi tipografik öğeleri boğar.
Gizem, şaşırtıcı, mistik, spiritüel, göz kamaştırıcı, çekici, teknolojik.

Hacim (emboss): Bazı karakterlerin yatay ve dikey et/gövde kalınlıkları birbirinden farklı olduğundan, kabartma efekti kararınca uygulanmadığında fontun anatomisini bozulur veya kavisler inceldiği yerlerden kopabilir. Yani tümden ince veya gövde kalınlıkları değişken karakterlerde hiç uygulanmamalıdır:

Gölge (shadow): Tipografik elemanları; zeminden ayırmak ve vurguyu güçlendirmek için kullanılmaktadır.

Kir - Pas - Leke: Kötü, serseri, câni, suç, şiddet, katliam, terör, vahşet, sapıklık, kötü alışkanlıklar, eski, hırpanî, enkaz. (Yolunda gitmeyen bir şeylerin/anormalliğin hissiyatını uyandırırlar)

Flû (bulanık)
Kuşku, belirsizlik, gizem, ruh, hayal, rüya, parapsikolojik, halisülasyon, masal.

MİZANPAJ (yazılacak)

Ayrıca:

4 yorum:

  1. mizanpajı yazacaktınız epey zaman oldu?

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Metin ve örneklerde zaman zaman güncelleme yapıyorum, fırsat bulduğumda onu da derleyeceğim. Ancak isminizi yazmamışsınız?

    YanıtlaSil
  4. Tipografik çözümleme için çok yararlı ve gayet başarılı bir çalışma teşekkürler emeğine sağlık.

    YanıtlaSil