(Bilgi ve örnekler mütemadiyen güncellenmektedir)
“Kaydedilebilir bilgi
fenomenini tarihi orijini açısından yorumlayınca, ortaya şu gerçek çıkıyor:
Resim, yazının büyükatasıdır... Bunun ne kadar doğru olduğunu, yazının evrimsel
süreçlerini incelemeye yeltendiğimiz zaman çok daha iyi anlayabiliyoruz.
Düşüncenin ve önermenin kavramlara ve sözcüklere ayrıştırılarak kaydedilmesi
biçimiyle yazı, milattan önc8e 4000’li yılların bir fenomenidir. Bu tanımda yer
alan “kavramlara ve sözcüklere” şeklindeki sınırlama ve spesifikasyon
önemlidir, çünkü ilk yazının ve daha sonraki dönemlerin yazısının “kavramların
ve sözcüklerin” resmedilmesi olarak şekillendiğini görüyoruz. Aslında ilk çağ
insanının Cro Magnon duvarlarında günlük yaşamını resimleyerek olarak
aktarmasını da bir çeşit yazı olarak kabul edersek hata yapmış sayılmayız.”
“Latin alfabesi, İslâm
yazısı ile kıyaslanmaz ama yine de bu alfabe ile sanatlı ve eli-yüzü düzgün
yazmak mümkündür. Muhtemelen çoğunuzun bilgisi var; okuduğunuz bu yazı,
kimliğini bile bilip merak etmediğimiz bazı sanatçılar tarafından endüstriyel
kullanım için tasarlandı, güzel bir biçim verildi. Bu sanatçılara “Typograph”,
sanata ise Tipografi adı veriliyor. Baskı yoluyla ve endüstriyel maksatla
çoğaltılabilen bütün yazılar tipografiye giriyor. Tipografların düzenlediği
harf, rakam ve işaretler takımına ise font adı veriliyor. Bilgisayarlarda
bedava kullandığımız yüzlerce font türünün her biri kendince bir sanat eseri.
Batı âleminde tipografinin tarihi Gutenberg'e kadar uzanıyor ve ondan bu yana
100 bini aşkın font türünden söz edilebiliyor. Tipograflar, tasarladıkları harf
takımına (Font) kendi isimlerini veya bir şehir veya ülke adı veriyorlar.
Bilebildiğim kadarıyla bizim font alemine şimdiye kadar yapabildiğimiz bir
katkı yok; bir Türk fontundan söz edemiyoruz, sadece başka sanatçıların
tasarladığı fontlara Türkçe karakterler ilâve edebilme imkânımız var.
Aslında bir Türk fontu
olması şart değil ama fontları doğru ve güzel kullanmak şart; medenî ve mübrem
bir ihtiyaç. Bizim harflerle ve fontlarla ilişkimiz sadece tüketicilikle
sınırlı değil, fontları çok kötü kullanıyoruz. Fotoğrafta görülen yazı bunun
bir örneği. Gazete ve dergilerde, basın dünyasında, televizyonlarda artık iyi
yetişmiş grafiklerler istihdam ediliyor ve grafikerler genellikle iyi iş
çıkarıyorlar ama ne yazık ki etrafımız buna rağmen birbirinden çirkin
tabelalar, yazılar, reklam panoları vesaire ile dolu. Küçük esnafımız olsun,
resmi dairelerimiz olsun bir yazının güzel olabileceğinden habersiz kimselerin
verdiği kararlarla göz zevkimizi bozuyorlar."
(Ahmet Turan Alkan)
“İlk iş bence, iyi
temel metin dizgi kurallarını öğrenmek ve sonra da deneysel işlerle başlamak
olmalıdır. Biraz saçma geliyor biliyorum ama, bazı şeyleri değiştirmek için
heves ve arzu yanında, karşı gelinecek kurallar hakkında da bilgi sahibi
olunması gerekirİlk aşamada harf formlarının yapıları hakkın gerekir.
İnsanlar en azından yazı karakterlerinin mödülerliğiyle ya da onları
filtrelerden geçirmekle uğraşmaktansa, tırnaklı harf tasarımının çeşitliliğini
ve zorluwklarını anlasalar, benzer yazı karakterlerinin birçoğu zaten yok olur.
Eleştirel farkındalık
kadar önemli olan bir diğer unsur, kişinin kendi disiplinin ve tarihin
içerisinde nerede bulunduğunun bilincidir. Bu üç şey, en azından tipografinin
karmaşıklığını anlamak ve yenilikçi olabilecek işler için gerekli olan
parametreleri sağlayacaktır.
Sanki problemin bir
bölümü artık, üniversitelerin tipografinin temellerini öğretmeyi unutmuş
olmasından kaynaklanıyor. Eğitmenler mi korkuyor, yoksa öğrenciler mi
öğrenemeyecek kadar tembel bilmiyorum. Gösterişli tipografiler yapmış ama
yanındaki açıklama yazısının dizgisiyle uğraşmamış birçok insanın portfolyosunu
gördüm. Bu benim için, bütün işin anlamını yitirmesine sebep oluyor.”
TİPOGRAFİ
NEDİR?
“Modern Graphic Terminology” adlı çalışmasında Keith A. Aldag tipografiyi
“okunurluk ve işlev çabasına görsel etkiler üretmeksizin, metni okurun
anlayabilmesine en yüksek katkıyı sağlamak amacıyla basım ya da yeniden
üretimde hurufatın ve üstelik herhangi bir baskı malzemesinin boşluklamayı da
içererek seçimi, dizimi ve düzenlemesi” (Aldag 1988:32) olarak
tanımlamaktadır. Ona göre düzen ve/ya da yazı karakteri, kısaca basılı
malzemenin görünüşü bu ölçütler yoluyla kararlaştırılır. Ancak “okunurluk ve
işlev çabasına görsel etkiler üretmeksizin” diyerek tipografinin teknik ve
zanaat yönünün altını çizer. Ruari McLean daha kısaltılmış bir tanım getirerek “tipografi,
basılı sözcük vasıtasıyla iletişim tasarımının
sanatı ya da zanaatidir.” (McLean 1969:8) demekte ve çağdaş yaklaşımla
tanımını daha da genelleştirmektedir. Araştırmacı McLean kendi ‘modernist’
yaklaşımıyla “The Thames & Hudson Manual of Typography” kitabında mümkünse
sözcükler yerine görüntülerin (imge setlerinin: trafik imleri, çevre grafiğinde
kullanılan piktogramlar ve diğer çeşitli amaçlara yönelik göstergelerin) “daha
doğrudan, kesin, cezbedici ve kolay anlaşılır” (McLean 1988:8) olduğunu
belirtmektedir. Ona göre farklı dilleri konuşan insanların kendi dillerinin
belirtke dizgeleri olan abeceleri ve bu abecelerin dilbilgisi, anlam bilgisi ve
diğer yapılarını öğrenmelerine göre imge takımlarını daha kolaylıkla
yorumlayabilmektedir. Her ne kadar ‘Modern’ sonrasının “küreselleşen köyünde”
daha geçerli olduğu yadsınamaz bu öngörüye sahip olmasına karşın, McLean
sözcüklerden vazgeçilemeyecek durumlar olduğunu belirterek kitabının içeriğinin
“sözcüklerin nasıl okutur, okunur ve çekici yapılabileceği” (McLean 1988:8)
hakkında olduğunu ifade ederek tipografiyi nasıl kavradığına ilişkin bir
çerçeve sunar. Keith A. Aldag’ın daha sınırlandırılmış, tamamen teknik bir
sürece indirgediği ve “görsel etkiler üretmeksizin” diyerek özellikle
belirttiği tanımına karşın, McLean “çekici”liğe atıfta bulunmakta ve zanaat
kadar “iletişim tasarımı
sanatı” olarak tipografiyi tanımlamaktadır. Aslında tipografi Gutenberg’in
geliştirdiği bilinen basımcılık yöntemi sonrasında ortaya çıkan bir terim
olduğu için, bu terimin içeriğinin en belirleyici özelliğinin bu nedenle teknik
sürece dayalı olması son derece doğaldır. Sözcüğün kaynağına baktığınızda
‘type’ ve ‘graphy’den oluştuğu görülür. ‘Type’ın metalden kesilmiş ya da daha
çok dökülmüş, yüksek baskı amaçlı harfler (eski Türkçe ile harfin çoğulu huruf
ve bunların takımı hurufat), ‘graph’ın ise aslı Latinceden gelen çizge, çizim
vb. anlamları vardır ve grafik
kavramı zaman içinde basım ve çoğaltım yöntemlerinin kullanımını imleyecektir.
Bu bağlamda Warren Chappel “A Short History of The Printed Word” adlı kitabında
“tipografik basımcılıkla demek istediğim kaynak abecelerin sözcükler,
satırlar ve sayfalarda doğru bir biçimde düzenlenmesi”dir (Chappel 1970:3)
diyerek tipografinin klasik basımcılığın 500 yıllık döneminde nasıl algılandığı
ve neyi ifade ettiğini vurgulamaktadır. Ona göre “basımcılık öğrenmenin aracı,
bilginin koruyucusu ve yazın sanatının ortamı”dır ve “radyonun bulunuşuna değin
basımcılık iletişimin en önemli aracıdır” (Chappel 1970:3). Chappel’in kitabı
tipografik basımcılığın tarihini ve gelişimini incelemektedir. Bu kitabındaki
içerikten tipografi teriminin hem teknik hem de zanaat süreçlerinden oluştuğu
ortaya çıkmaktadır.
Harf, rakam ve noktalama işareti gibi tüm yazı/metin
öğelerinin; ilgili konunun somut ve/veya soyut çağrışımlarından yola çıkarak,
belli bir uyum ve ahenk üzere düzenlenmiş/istiflenmiş haline tipografi
diyebiliriz. Bu çerçevede tipografik düzenin, tasarım alanındaki diğer görsel
elemanlarla (fotoğraf, illüstrasyon, doku vs.) uyumlu olması da gereklidir (düz,
kalın, büyük, küçük, yumuşak, küt, lekesel, dokulu vs.):
TEMEL
YAZI / TİPOGRAFİ BİLGİSİ
YAZI
KARAKTERLERİ (FONTLAR)
"Gerçekten
sınırımı zorlarsam bir düzine güzel yazı karakteri var diyebilirim. Ben üç
tanesinden fazlasını kullanmıyorum."
http://www.vignelli.com/
http://www.youtube.com/watch?v=x8u-yryGGF4
http://www.vignelli.com/
http://www.youtube.com/watch?v=x8u-yryGGF4
“Özellikle bilgisayar ortamında işletim
dizgeleriyle gelen fontlar artık yeterli çeşitliliktedir ve her bir yazı
karakterinin bu temel (düz, kalın, eğik ve kalın-eğik) biçemlerini içeren ve
PostScript olarak doğrudan erişilebilenler için Fond (Font family descriptor:
Font Aile Tanımlayıcısı) kavramı kullanılmaktadır. Öte yanda, tüm harf
biçimleri üretimi için aynı sözlükçe kullanılmamaktadır. Bazıları, kendi
biçemlerinde, sağa eğimli (italic) için 'oblique', 'cursive' ya da 'slanted'
genişletilmiş (extended) için 'expanded' daraltılmış (condensed) için 'compact'
ya da 'gothic'i kullanmış olabilir. 'Black', 'poster' ya da 'ultra' çok kalın
ya da kimi zaman aşırı kalın vurgular için verilen tanımlardır. Bir başka örnek
'orta' (medium) tanımlamasının kullanımıdır, ki tasarımcıların çoğu onu 'kalın'
kabul ederler. 'Regular', 'plain' ya da 'normal', 'medium'a karşılık onun
farklı kullanımlarıdır.”
Büyük
Harf (majiskül): Güven, bildiri, iddia, haykırış,
emrivâki, tahakküm, tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet,
diplomasi, erkek, iktidar, gurur, iri.
(Ağır ve büyük görünmesinden dolayı; psikolojik
etkisi baskın, tınısı da güçlüdür)
Küçük
Harf (minüskül)
Temiz, saf, naif,
masum, zayıf, aciz, çocuk, sempatik, neşe, mutluluk, merhamet, içtenlik,
samimiyet, doğallık, sükûnet.
(Büyük
harflere nispetle “küçük” görünmesinden ve zemine yakın olmasından dolayı
psikolojik etkisi de zayıftır)
Tırnaklı (serif): Times, Trajan, Garamond, Bodoni, Palatino,
Bernhard Modern vb.)
Resmiyet, siyaset,
diplomasi, din, fikir, felsefe, eğitim, didaktik, tarihî, efsane, savaş, korku,
elegan, lüks.
(Latin
alfebesinin en eski formları tırnaklı “roman yazıdır”. Bu yüzden psikolojik
etkisi ve çağrışımları daima modernizm öncesine ve geçmişe doğrudur)
Kalın Tırnaklı (slab
serif):
(Rockwell, Aachen Bold, Bookman Old Style vb.)
Güven, emrivâki,
tahakküm, tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi,
iktidar, erkek, iri, gurur, güç, şiddet, savaş, spor, dinamizm, sağlam, sanayi,
mekanik, inşaat.
İnce Tırnaklı: (Bodoni, SimSun, Ms
PMincho vb.)
Kadın, zerafet,
güzellik, kozmetik, sevgi, aşk, nezaket, nezahet, mutluluk, fikir, felsefe,
sofistike, mistik, metafizik, maneviyat, din.
Tırnaksız
(sans serif): (Helvetica, Futura, Century Gothic, Universe, Swiss, Gill
sans, Avantgarde, Franklin gothic, Din vb.)
Yaşam, birey, yalın, gelecek,
yeni, modern, teknolojik, spor, sağlık, temizlik.
(Tırnaksız
fontlar, tırnaklılara nisbetle yenidir ve modern görünümlüdürler)
Bold
(kalın): Güven, bildiri,
iddia, haykırış, emrivâki, tahakküm, tehdit, şiddet, korku,
ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi, iktidar, erkek, iri, gurur, güç,
şiddet, savaş, spor, dinamizm, sağlam, sanayi, mekanik, inşaat.
(Bold
karakterler genellikle haykırırlar. Ayrıca, ana metinler ve başlıklar gibi ilk
anda fark edilmesi ve vurgulanması gereken tipografik öğelerde sıklıkla
kullanılmaktadırlar)
Extra bold - Heavy -
Black (daha kalın):
Güven, bildiri, iddia, haykırış, emrivâki, tahakküm,
tehdit, şiddet, korku, ağırbaşlılık, ciddiyet, resmiyet, diplomasi, iktidar, erkek,
iri, hantal, tombul, gurur, güç, şiddet, savaş, spor, dinamizm, sağlam, sanayi,
mekanik, inşaat.
(Etli
ve kalın yapısından dolayı, kütleli formlarla irtibatlandırılmaktadırlar.)
Bold ve Extra Bold karakterlerin
gövde kalınlıkları, görseller için -büyük lekeler olarak- kadraj vazifesi de
görebilmektedirler:
Light / Thin (ince): Kadın, zerafet,
güzellik, kozmetik, sevgi, aşk, nezaket, nezahet, mutluluk, fikir, felsefe, sofistike,
mistik, metafizik, maneviyat, din.
(Zayıf
yapılarından dolayı,”incelikli” ve naif konularla irtibatlandırılmaktadırlar.)
İtalic
(eğik): İddia, tehdit, aksiyon, hız, dinamizm, spor,
bilimkurgu, teknoloji, gelecek.
(Karakterlerdeki
sağa doğru eğim; hareket ve hız intibaını uyandırır. Ayrıca italic yazı; dipnotları ve alıntı metinleri ayırmak için de kullanılmaktadır)
Condensed (dar): Büyük, yüksek, heybet, ihtişam, gurur, kahramanlık, yüce, kutsal.
(Yazı
karakterinin yatay eksende daraltılmış varyasyonudur. Tam tersi
"extended"dir. Eni dar tasarım alanlarında da kullanılmaya elverişlidirler.)
Extended (geniş): Güç, sağlam, iri kıyım, hantal, şiddet, savaş, suç, sanayi, mekanik,
inşaat.
(Yazı
karakterinin yatay eksende genişletilmiş veryasyonudur. Tam tersi
"condensed"dir)
Tekno / Industrial: Morris Sans, Básica,
Alien vb.
Bilimkurgu,
teknolojik, sibernetik, robot, mekanik, futuristik, uzay, fantastik.
Dekoratif: Klasik, lüks, dekorasyon, tarihî, masal, efsane, korku.
Kaligrafik:
Güzellik, zerafet,
nezih, kadın, sevgi, aşk,
sofistike, klasik, klasik müzik.
El
Yazısı: Bireysel,
biyografik, özgürlük, içtenlik, sempatik, kaygısızlık, feminen, korku.
(Biyografik
eserlerin afiş ve kapaklarında sıklıkla kullanılmaktadır)
Özel Harf Karakterleri: Teknik zorunluluklar veya teamüllerden ötürü, öteden beri kullanılageldikleri “mecra, yöre veya dönem" ile adeta
özdeşlemişlerdir:
ESPAS (ARALIK)
http://www.tipograf.com/imgs/tipografi-tabletleri-001.jpg
http://www.tipograf.com/imgs/tipografi-tabletleri-002.jpg
http://www.tipograf.com/imgs/tipografi-tabletleri-002.jpg
TİPOGRAFİK KOMPOZİSYON VE BÜTÜNLÜK
Tipografik Bütünlük: Kompozisyondaki aslî öğe tespit edildikten sonra,
diğer yazı grupları uygun yerlere yanaştırılmalı, iliştirilmeli,
birleştirilmeli ve izalanmalıdırlar... Harfler/rakamlar yapısal olarak iyi
analiz edilmeli; erkek/pozitif ve dişi/negatif alanları, ince-kalın
varyasyonları ve/veya büyük-küçük puntoları yekpare görünecek şekilde
değerlendirilmelidirler.
Birleştirme: Öncelikle, eğer tipografik öğeler birleştirilecekse; karakterlerin
uzamlarına, aralıklarına, boşluklarına (O-H-S-V-L-C-K-Z-N), diğer
harf/rakamlarla yapısal uyumlarına ve espasların dengeli olmasına dikkat
edilmeli, kafaları
ve gözleri yarılmadan birbirlerine entegre edilmelidirler.
İzalama:
Kesişme:
Bloklamak: İddia, kararlılık,
dinamik, güç, şiddet.
Tipografik
öğeler; altalta ve yanyana, küçüklü/büyüklü kapalı ve dengeli bir alan oluşturacak
şekilde izalanmaktadırlar.
Sağa - Sola Blok:
Serbest
/ Dağınık İzalama:
Espas
(aralık): Saygınlık, karizma,
kahramanlık, ihtişam, gizem, fantastik.
Harf
ve rakamların birleştirilmesi/bağlanması gerekmiyorsa, ne çok sıkışık ve içiçe,
ne de büsbütün kopuk görünmeli; kendi aralarında makûl ve "dengeli"
aralıklar bırakılmalıdır. Sözcüklerde de, boş
alan, dolu alan ve kelime aralığı oranlarına dikkat edilmeli ve –özel durumlar
dışında- tüm harfler arasında dengeli oranlar uygulanmalıdır.
Normalden
daha açık harf/rakam araları, genellikle “mesafe ve ulaşılmazlık” hissini
uyandırmaktadır.
Dengesiz
espas; genellikle tersliğe, anormalliğe ve doğaüstü durumlara işaret eder:
Zıtlıklar ve Uyum: Eğer tipografik
elemanlar (harfleri-kelimeleri-cümleleri); renk-tonla ayrılmışsa, MAJİSKÜL-minüskül veya büyük
punto-küçük punto zıtlığına; bold-light ayrımı yapıldıysa, büyük punto-küçük
punto veya MAJİSKÜL-minüskül
ayrımına, aralık verildiyse de başka türlü farklılıklara pek gerek yoktur. Yani
tipografik öğeleri farklı farklı zıtlıkla ayırmak, yekpare tipografik bütünlüğü
dağıtıp koparacaktır.
Mesela
bunlardaki sözcük aralıkları lüzumsuzdur:
MAJİSKÜL - minuskül:
Büyük
Punto - Küçük Punto: Tipografik kompozisyon;
sözcüklerin/cümlelerin/tamlamaların birbirleri arasındaki önem sırasına göre,
farklı punto büyüklükleri kullanılarak kurulmaktadır.
Ki,
de, den, ile, kim, ne, neden, niçin, için, ve, veya, eğer(a, an, is, what, who,
why, with, if, of, the, and, or, to, in, on, by, my, for, from, ever) gibi
bağlaç, ek ve yardımcı fiiller, küçük/zayıf punto olarak kullanılmaktadırlar.
Ayrıca
harfler/rakamlar; erkek/dolu ve dişi/boş alanlarına dikkat edilerek, hepsi
yekpare görünecek şekilde birbirlerine izalanmaktadırlar.
Bold
- Light - Medium (Regular) - Thin: Tipografik
kompozisyon, cümledeki sözcüklerin ve vurgunun ağırlığına göre, aynı yazı
karakterinin ince(light), orta(medium) ve
kalın(bold) versiyonları kullanılarak kurulmaktadır.
Renk / Ton farkı: Kontrast (canlı,
soğuk, sıcak, açık, koyu) ton, zemine nispetle aslî/kilit harf/sözcüklerde
kullanılmaktadır.
Tırnaklı - Tırnaksız
Açık - Koyu Biçim
Kontrastı: Erkek
(koyu) ve dişi (açık) leke/kontür alanlarını birbiriyle ilişkilendirerek,
tipografik kompozisyonun bütünlüğü bozmaksızın ayırmak ve vurgulamak mümkündür:
Büyük Punto İlk ve/veya
Son Harfler:
İktidar, güç, yüce, heybet, ihtişam, asalet, karizma, gurur, efsane, cesaret,
tehdit.
Simetrik Kompozisyon:
Ön - Arka:
Kontürleme: Genellikle, bold -
extra bold - heavy yazı karakterlerini zeminden ayırmak ve vurgu için
uygulanmaktadır. Kontür kalınlığıyla harfin et kalınlığı orantılı olmalıdır.
Çizgiler, ne harflerin/rakamların gövde kalınlıklarını boğacak kadar kalın, ne
de rahat görünmeyecek derecede ince olmalıdır.
İnce
(light-thin) karakterler ile ince tırnaklı karakterlerin tırnakları ise; kontür
kadar, hattâ bazen daha da ince
olabildiğinden, kontür uygulandığında işbu harflerin anatomileri zedelenir ve
boğulur. Gövde kalınlıkları değişken karakterlere sabit kalınlıkta (programca
atanan) bir kontür uygulandığında dengesiz bir görüntü oluşmasına neden
olacaktır.
Ayrıca
hepten karmaşıklaştırıp okunmayı güçleştireceği için uzun ve küçük puntolu
metinlere/paragraflara asla kontür uygulanmamaktadır.
İkincil
/ Talî Metinler: Bunlar için düz/nötür ve
okunaklı fontlar tercih edilmektedir. Ayrıca, logolarda kullanılan yazı
karakterleri; hem okutmanın da ötesinde birer görsel damga/imza olduklarından,
hem de karışıklığa sebep olmamaları için metinlerde kullanılmamaktadırlar.
Alt
metinlerin ve tâli/ardçı öğelerin başlıkları tolere etmemesi de gerekir. Bu
yüzden, jenerik metinlerinin renk/ton değerleri zemindekine yaklaştırılarak ilk
bakışta fark edilmesi güçleştirilmekte ve yazıların renkleri de tasarıma hakim renk
tonlarından seçilmektedir.
Seriler
ve Devamlılık (ritim): Tipografik düzenin
çözüm/çizim tarzı da her bir seferde aynen muhafaza edilmektedir:
TİPOGRAFİK İFADE METODLARI
Konuyu
çerçeveleyebilecek nitelikteki imge ve semboller,
tipografiyle harmanlanarak kullanılmaktadırlar:
Erkek:
Sperm, kas, bıyık (Türk erkeği)…
Kadın:
Kirpik, göğüs, etek (artık pantolon!)…
Bebek:
Beşik, emzik, patik…
Aşk: Kalp, gül, alev (yeni imgeler bulunmalı artık!)
İslâmiyet:
Kelime-i tevhid, hilal, cami…
Hristiyanlık:
Haç, papa, kilise…
Biçimsel
Benzerlik: Logodaki
harf/rakamlar, hikayeyle ilişkili biçim veya sembollere benzetilebilir.
Benzetmeler, ya tek (yani aynı harflere/rakamlara), ya da -devamlılık
prensibinin gereği olarak- tüm karakterlere uygulanmalıdır. Seçilen formlar,
fontlarla yapısal ve boyutsal olarak tam örtüşmeli, birbirlerinden kopuk ve
alakasız görünmemelidirler.
Ayrıca
görsel etkiyi güçlendirme adına, karakterlere konuya uygun efekt ve doku da
uygulanmaktadır.
Yazı
Karakteri Benzerlikleri: Konunun geçtiği tarih ve yöreye has yazı formlarına
benzetilmektedir.
Hareketli Harfler: Aksiyon, dans, ritim,
neşe, şamata, komedi, afacan, çocuklar, animatik.
Tümü Farklı Punto Harf
/ Rakamlar: Hareket,
anormallik.
Yön
/ Açı:
Yüce, ihtişam, kahraman, asil, aksiyon, bilim kurgu, fantastik.
Tersyüz: Tuhaf, terslik, anormal,
doğaüstü, zamanda yolculuk.
(hikâye
kahramanı yaşlı doğup, sonrasında gençleşmektedir)
Harf
/ Rakam Deformasyonu:
Korku, gizem, tuhaf, anormal, fiziksel/ruhsal bozukluklar, sapkınlık, metafizik,
parapsikolojik.
Harf/rakamlarda,
ancak okunmayı güçleştirmeyecek derecede (bir harfin/rakamın, ancak
karakteristik olmayan bölümleri silinebilir/deforme edilebilir) deformasyon
yapılabilir.
EFEKTLER
Hacim, gölge, degrade ve doku gibi
efektler; görsel etkiyi ve konuyu desteklemek, bazen de ayırma,
belirginleştirme ve vurguyu artttırma gibi fonksiyonları yerine getirmesi için
-gerçekten gerekliyse- kullanılabilir.
Ancak
efektler; tasarımın genel etkisinden ayrı ve baskın bir unsur olarak
görünmemeli, biçimlerin anatomisini boğmamalı,
bozmamalı ve “kararınca” uygulanmalıdırlar. Tıpkı yemeğe katılan lezzet arttırıcı
baharatlar gibi, sadece “katkı” yapmalıdırlar.
Aksi halde, -acemilerin sıklıkla
yaptığı gibi- lekesel ve tipografik olarak iyi çözülmemiş bir tasarım asla
“cila çekilerek” kurtarılamaz, bilakis daha berbat hale bile gelebilir.
Malzeme
/ Doku:
Temayla
ilişkili materyallerin dokusu, ya yazının kendisinde, ya da zeminde kullanılabilir.
Mesela, teknolojik bir konu için
işlenmiş parlak metal dokusu uygun olabilir:
Degrade (gradient): Renk-ton geçişleri, genellikle daha koyu
tondan, daha açık tona veya parlak/canlı tondan, ölü ve/veya koyu tona doğru
olmalıdır. Mesela, ön plandaki elemanların renklerinin boğulmamasına dikkat
ederek, “lacivertten maviye, maviden turkuvaza, turuncudan kavuniçiye veya
kahverengiden turuncuya” gibi yumuşak geçişler uygulanabilir. Ancak, siyahtan
beyaza veya lacivertten sarıya doğru akan zıt/kontrast degradeler, yekpare doku
etkisini zedeleyip yüzeyi koparır ve algıyı ikiye böler. Bu meselede de,
kıvamı/dozu tutturacak olan yegâne merci yine tasarımcının gözüdür:
Biçimsel Degrade /
Koram: İki
zıt ucu, uygun adımlarla/kademelerle birbirine bağlayan köprüye koram denir.
Tipografik
öğelerde, koram yöntemini(büyükten küçüğe, düzgünden yamuğa, açıktan koyuya ve
netten bulanığa doğru geçişler gibi) kullanarak zaman/süreç algısı oluşturmak
mümkündür:
Parıltı (glow): Beyaz zeminde siyah,
siyah zeminde beyaz gibi güçlü zıtlıktaki ışık tonları, apayrı bir unsur gibi
tipografik öğeleri boğar.
Gizem,
şaşırtıcı, mistik, spiritüel, göz kamaştırıcı, çekici, teknolojik.
Hacim (emboss): Bazı karakterlerin
yatay ve dikey et/gövde kalınlıkları birbirinden farklı olduğundan, kabartma
efekti kararınca uygulanmadığında fontun anatomisini bozulur veya kavisler
inceldiği yerlerden kopabilir. Yani tümden ince veya gövde kalınlıkları
değişken karakterlerde hiç uygulanmamalıdır:
Gölge (shadow): Tipografik elemanları;
zeminden ayırmak ve vurguyu güçlendirmek için kullanılmaktadır.
Kir
- Pas - Leke:
Kötü, serseri, câni, suç, şiddet, katliam, terör, vahşet, sapıklık, kötü
alışkanlıklar, eski, hırpanî, enkaz. (Yolunda gitmeyen bir
şeylerin/anormalliğin hissiyatını uyandırırlar)
Flû
(bulanık)
Kuşku,
belirsizlik, gizem, ruh, hayal, rüya, parapsikolojik, halisülasyon,
masal.
MİZANPAJ (yazılacak)
…
Ayrıca:
mizanpajı yazacaktınız epey zaman oldu?
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMetin ve örneklerde zaman zaman güncelleme yapıyorum, fırsat bulduğumda onu da derleyeceğim. Ancak isminizi yazmamışsınız?
YanıtlaSilTipografik çözümleme için çok yararlı ve gayet başarılı bir çalışma teşekkürler emeğine sağlık.
YanıtlaSil